24 Kas 2011

Kaçamak

Ankara son günlerde sert bir soğuğa sahip ama hava güneşli, bu da her sabah evden çıktığımda her ne kadar üşüsem de içimin kıpır kıpır olmasına neden oluyor. Gölgeden güneşe geçip biraz ısınınca hemen gülümsemeye başlıyorum, kulağımda mp3 çalarım, içinde hareketli şarkılar, enerjim yüksek, güneşi selamlıyorum, kuşların ötüşmelerini dinliyorum, kurumuş yapraklara basa basa neredeyse zıplayarak yürüyorum. Ben bu soğuk ama güneşli günleri pek sevdim. Son zamanlarda sebepsiz mutluyum. Mutlu olmak için herhangi bir sebebe de gerek yok ama içimdeki bu sevinci neye yorsam bilemedim.

Bugün de yine böyle bir hava hakimdi ve yolum Hacettepe Üniversitesi'ne düşmüşken kampüste güneşin altında oturdum saatlerce, uzun zamandır kendime bu zamanı ayıramamıştım. Düşündüm, kendi kendime gülümsedim, hayata dair planlarımı gözden geçirdim, kendime bir kahve ısmarladım ve bu anları ölümsüzleştirdim. Ben fotoğraf çekerken güneş nazlanıp bulutların arkasına saklandı ama olsun.






Kampüs içerisindeki Gloria Jean's Coffees e bayılıyorum, sanırım ileride bahçeli bir evim olduğunda dış görünüşü aynen ona benzeyecek.







Burada dinlenmek, keyif kahvesi içmek çok hoşuma gidiyor. Yeşilliklerin içinde, huzur dolu, şehrin gürültüsünden soyutlanmış, sakin bir mekan.



















Yolunuz buraya düşerse burada dinlenmenizi tavsiye ederim, yeşil görmeyeli, sessiz sakin açık havada oturmayalı uzun olmuştu. Bu kaçamak çok çok iyi geldi.

Hiç yorum yok: