24 Kas 2011

Kaçamak

Ankara son günlerde sert bir soğuğa sahip ama hava güneşli, bu da her sabah evden çıktığımda her ne kadar üşüsem de içimin kıpır kıpır olmasına neden oluyor. Gölgeden güneşe geçip biraz ısınınca hemen gülümsemeye başlıyorum, kulağımda mp3 çalarım, içinde hareketli şarkılar, enerjim yüksek, güneşi selamlıyorum, kuşların ötüşmelerini dinliyorum, kurumuş yapraklara basa basa neredeyse zıplayarak yürüyorum. Ben bu soğuk ama güneşli günleri pek sevdim. Son zamanlarda sebepsiz mutluyum. Mutlu olmak için herhangi bir sebebe de gerek yok ama içimdeki bu sevinci neye yorsam bilemedim.

Bugün de yine böyle bir hava hakimdi ve yolum Hacettepe Üniversitesi'ne düşmüşken kampüste güneşin altında oturdum saatlerce, uzun zamandır kendime bu zamanı ayıramamıştım. Düşündüm, kendi kendime gülümsedim, hayata dair planlarımı gözden geçirdim, kendime bir kahve ısmarladım ve bu anları ölümsüzleştirdim. Ben fotoğraf çekerken güneş nazlanıp bulutların arkasına saklandı ama olsun.






Kampüs içerisindeki Gloria Jean's Coffees e bayılıyorum, sanırım ileride bahçeli bir evim olduğunda dış görünüşü aynen ona benzeyecek.







Burada dinlenmek, keyif kahvesi içmek çok hoşuma gidiyor. Yeşilliklerin içinde, huzur dolu, şehrin gürültüsünden soyutlanmış, sakin bir mekan.



















Yolunuz buraya düşerse burada dinlenmenizi tavsiye ederim, yeşil görmeyeli, sessiz sakin açık havada oturmayalı uzun olmuştu. Bu kaçamak çok çok iyi geldi.

20 Kas 2011

Zarafet

Zarafet tanımına bu sefer materyalist yaklaşıyorum ve size bu tanıma yakışan bir zaaftan söz etmek istiyorum. Söz konusu olan bana ait bir zaaf: İngiliz tarzı çay fincanlarına olan zaafım...Sunumu şık, asil ve zarif. Romantizm kokuyorlar. Hayatın keyifli yanını her yudumda duyumsatmak için tasarlanmışlar sanki. Ve bu keyif, yanında bir parça klasik jazz müziği eşliğinde ise değeri benim için paha biçilemez...Sizi görsellerle başbaşa bırakıyorum.















































Bu kadar düşkünken bu çay fincanlarına, onların dekorasyona farklı şekillerde katıldıkları tasarımlara da bayıldım doğrusu. Bakalım siz de beğenecek misiniz?















16 Kas 2011

Misilleme

Everything Men Know About Women başlıklı yazım ve paylaştığım görsellerden sonra erkekler bize misilleme yapmış kızlar!!! :))

İşte huzurlarınızda erkeklerin kadınları anlama kılavuzu :D


Romantik, hassas, zarif davransalar ve bizi anlamaya çalışırlarken empati kurmayı deneseler bence bu kadar uğraşmalarına gerek kalmayacak :) Sizce??

14 Kas 2011

Dün, Bugün, Yarın...

Sitemizden gelen vefat haberinin üzerine ve  ardından avluda defin öncesi yapılan son törenin de etkisiyle girdiğim ruh halini sanırım en iyi bu yazı anlatıyor...





DÜN, BUGÜN, YARIN

İnsanlar, güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Derken , zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. Bir parçasına ''dün'' dedi, diğer parçasına ''bugün'', öteki parçasına da ''yarın''.....

Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu. Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı, tüm telaş ve pişmanlıkları, güneş doğup batıncaya kadar yaşadı. Farkında olmadan rezil etti bugünü.


Oysa yarın, bugüne dün diyor; dün de, bugün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. Bugünü eline yüzüne bulaştırdı...Mutsuz oldu insan.

Ve ne gariptir ki, yarının telaşını da, dünün pişmanlığını da , hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı. Ne yarın, ne de dün! GÜN BUGÜN!
Orhan Seyfi Orhon

Eğri Oturup Doğru Konuşalım

Paylaşmasam olmayacaktı, görmenizi istedim. Kime ait bilmiyorum ama oldukça gerçekçi ve yaratıcı bir çalışma olmuş :D




Yorumlar sizden :)


13 Kas 2011

Mankafa Poldi İle Nostalji




Hatırlar mısınız bilmem Mankafa Poldi'yi. Geçen gün rahmetli canım dedemle ilgili anılarımızı yad ederken geldi birdenbire aklıma...Benim için çok önemli bir karakterdi Bay Poldi. Dedemin kitaplığında Bütün Dünya dergilerinin birçok sayısı bulunurdu, içlerinde ise binbir hikaye...Okumaya meraklı bir çocuk olduğum için okuldan her dönüşümde ya da her anneannemi dedemi ziyaretimde mutlaka kitaplıktan Bütün Dünya dergilerini alıp kucağıma doldurur, bazen rastgele bazen de en başından okumaya başlardım. Mankafa Poldi'yle tanıştıktan sonra ise dergileri elime alır almaz önce Bay Poldi'nin karikatürlerine bakmaya başlamıştım. Kimi zaman soğuk, kimi zaman zekice espriler olurdu ama her seferinde beni gülümsetirdi, unuttukça tekrar tekrar bakardım.






Mankafa Poldi bir tutam saçı olan, zayıf, sağ gözünde mercek kullanan; bazen düşünceli, bazen sakar, bazen nazik, kimi zaman da vurdumduymaz ama her zaman hazırcevap, güldüren ve aynı zamanda düşündüren esprileri ve ince nüktesiyle meşhur Polonya asıllı Amerikalı bir karakteri temsil ediyor.



Mankafa Poldi'yi hatırlamamla birlikte çocukluk anılarıma ait kareleri de anmak istiyorum. Dedemin kitaplığı boyuma ve o çocuk aklıma göre bana dev gibi gelirdi, karşısına geçip gözlerimi alamadan bakardım bütün kitaplara. Uzun uzun hepsine dokunup kapaklarını inceler, benden önceki iki kuşağa hizmet etmiş olmalarına ve dedemin onları onca zaman titizlikle muhafaza etmiş olmasına şaşırarak ve büyülenerek bakardım. Bütün Dünya dergilerinden sağlık kitaplarına, klasik dönem Türk eserlerinden yabancı yazarların kitaplarına kadar çok geniş kapsama sahip bir kütüphaneydi dedeminki. O dev kütüphanenin hatırladığım en dev kitabı ise Stendhal'in Kırmızı Ve Siyah adlı kitabıydı :)

Düşünüyorum da kitaplara olan tutkumun ve onları muhafaza edişimdeki titizliğin kaynağı dedemdir, onu örnek aldım sanırım başka birçok hususta olduğu gibi bunda da. Hala okuduğum kitaplar hiç açılmamış, sanki hiç el değmemiş gibidir, gözüm gibi bakmaya çalışırım, kapağı kırışsa içim acır, hoyratça okuyamam. Tıpkı yaşanmışlık derken kastettiğimiz gibi okunmuşluk hissini kitaba yansıtmayı sevenler de vardır mutlaka ama ben onlardan değilim.



Ve bu nostaljik paylaşımımdan sonra günün sorusu geliyor. Aranızda Mankafa Poldi'yi hatırlayan, bu karakteri seven ve benim gibi o saman kağıdındaki renkli baskıya gülümseyerek bakmış olan var mı? ;)

10 Kas 2011

Gözü Yaşlı 10 Kasım'lar...

Ulu önderimizi, kendi ulusunun yazgısıyla birlikte dünya tarihini de değiştirmiş bu büyük insanı vefatının 73. yılında sevgi, saygı, gurur, özlem, rahmet ve minnetle anıyoruz. Onun vatanına bağlılığını ve milletine olan sonsuz sevgisini çok arıyoruz...


‎1881 - 193∞ Sonsuz sevgimizden hiçbir şey kaybetmedik! Yüce emanetine dünya yok olana dek sahip çıkmak dileğiyle...


                                  Objektifimden Samsun Atatürk Heykeli (Onur Anıtı)

9 Kas 2011

Everything Men Know About Women

Söz konusu kadın-erkek ilişkileri olunca eminim herkesin paylaşmadan edemeyeceği en az bir çift sözü vardır. Yaşanmışlıklardan, acı tatlı tecrübelerden, tanık olunan sahnelerden kalma. Ne kadar tartışırsak tartışalım yine de varılan nokta bulunulan noktadan fazla uzağa gidemiyor maalesef. Malumunuz bu konu en az insanlık tarihi kadar eski. Farklı olduğumuz, hayata farklı açılardan baktığımız, olayları bambaşka algıladığımız su götürmez bir gerçek. Ama yine de bu fotoğrafı onaylamadan edemiyorum. Bizi anlayamadıklarını ve gerçekten hakkmızda süregelen, üzerinde fazla kafa yormadan, çaba harcanmadan ortaya atılmış kalıplaşmış kanıların erkeğin davranışlarını büyük ölçüde etkilediğini düşünüyorum ve sizi günün fotoğrafı ilan ettiğim hem güldüren hem de düşündüren bu iki kareyle başbaşa bırakıyorum :)




Ve merak etmeden duramıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz? :)

8 Kas 2011

Güleriz Ağlanacak Halimize...

Karşınızda bir bayram geyiği :)

7 Kas 2011

Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım/Paulo Coelho


Paulo Coelho en sevdiğim yazarlardan birisidir. Bu eseri, daha çok bilinen diğer eserlerine göre farklı bir anlatım ve konunun işlenişini barındırıyor bünyesinde. Öykünün kahramanı Pilar'ın aşkı arama ve yıllar sonra çocukluk aşkında bunu bulma serüvenine tanık oluyoruz. Bu süreçte hayal kırıklığı, inanç sorgulamaları, alışkanlıklar, umutlar, adanmışlık, tanrısal güce varma çabaları ve sevdiği adamın peşi sıra giderken yapılan yolculuklarda Tanrı'nın kadın yüzünün keşfi ve Pilar'ın duyduğu sevginin giderek aşka, farklı bir tutkuya dönüşmesi değişik bir biçimde ele alınıyor. Özellikle son kısmının beni çok etkilediğini söylemeliyim. Bir çırpıda okuduğum kitaplardan oldu kısa kısa bölümleriyle. İnanç, aşk ve özveri üçgenindeki iki kişilik çatışmanın, hayata ve aşka dair farklı bakış açılarını sunuyor. Okunmaya değer olduğunu düşünüyorum ve tavsiye ediyorum.

6 Kas 2011

İyi Bayramlar


 


Nefes Almak Bayramdır Mesela

Hayata rasgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır.
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan...
... Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu
bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek
bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir
ilişkiyi bitirmek de öyle...
Vuslat da bayramdır öte yandan...
Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda
ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna
sarılmak bayramdır.
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek,
müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek
bayramdır.
Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde
haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk
adım, ilk yazı, ilk karne bayram...
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.
"İyi ki yanımdasın" bayram, "Her şeyi sana borçluyum"
Bayram, "Hiç pişman değilim" bayram...
Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla
gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları
eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek,
altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol
arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta
ölebilmek bayram...
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz
her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör
akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun..!

* Can Dündar

2 Kas 2011

Kızılderili Burçları

Kızılderili burçlarına göre kendi burcunuzu ve temel özelliklerini merak ediyorsanız buyrun :)

20 Ocak – 18 Şubat
SUSAMURU

Uğurlu taşı: Gümüş
Rengi: Gümüş
“Sevimli, canayakın, iletişimi yüksek bir yardımsever!”

• Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kişilik
• Duygularını saklamaya meyilli,
• Karşı koyulması zor,
• İştahlı, yemek yemeyi seven
• İyi bir baba, iyi bir eş,
• Akıllı, Cesur
• Esnek ve yardımsever
• Sosyal yardımlaşma konularına eğilimli,
• Güvenilir bir dost,
• Dalgın ve hayalci,
• Uzak ülkelere gitmeye eğilimli,
• İyi bir dert ortağı,
• Hassas noktası; Sinir sistemi
• Affedici,
• Güçlü bir içgüdü ve altıncı his,
• Tehlikeli durumlarda yanlış kararlar almaya eğilimli,
• Kendilerini başkalarının yerine koyabilme kabiliyeti,
• Aşırı korkusuzluk sonucu tehlikeli işler yapabilme,
• Sürekli yeni planlar yapma,
• İlk adımları atarken kararsız,
• Özgürlüğüne düşkün,
• Herkesle dost!




19 Şubat – 20 Mart
PUMA

Uğurlu Taşı: Firuze
Rengi: Mavi – Yeşil
“Kıvrak ve güzel bir duygu yumağı!”

• Kendi alanlarına ve özeline düşkün,
• Duygusal ama duygularını göstermeyen,
• Zor güvenen ve ihtiyatlı,
• Ruhsal bir avcı,
• Evine düşkün,
• Yalnızlık duygusu güçlü,
• Sezgileri yüksek,
• Kıvrak zekalı,
• Doğru olanı yaptıkları konusunda güvenceye ihtiyaç duyan,
• Sevecen, neşeli bir ebeveyn,
• Hareketli,
• Duyarlı,
• Uysal,
• Akıl almaz bir düşgücü,
• Hassas nokta: Mide – Bağırsak,
• Köşeye sıkıştıklarında kavgacı ve atik,
• Güvendiklerine tüm yüreği ile sevgi gösterme,
• Anlaşılması zor, gizemli,
• Güçlü sezgiler,
• Duyguları baskı altında tutma eğilimi,
• Atik bir ruhsal koşucu,
• Başkalarının göremediğini gören,
• Romantik.




21 Mart – 19 Nisan
ALADOĞAN
Uğurlu Taşı: Opalin
Rengi: Sarı
“ Görkemli ve büyüleyici bir iyilik sembolü!”

• Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji,
• Daldan dala atlayan,
• Hızlı gelişme, değişme kapasitesi,
• Düşünce ve duygularında çok açık,
• Açıksözlü ama bazen patavatsız,
• Yalana ve yalancılığa tahammülü olmayan,
• Korkusuz,
• İleri görüşlü,
• Kızgın olduklarında saldırgan ve çok tehlikeli,
• Bağımsız,
• Kolayca dikkati dağılan,
• Enerjilerini yönlendirmeye başaranlar için iyi bir yönetici,
• Sağlam bünyeli,
• Hassas Nokta; Baş bölgesi, sık baş ağrısı,
• Herkesle anlaşan,
• Doyumsuz bir güç ve enerji isteği,
• Yeryüzü işlerine aşırı eğilim,
• Dost ve adil bir ebeveyn,
• Çoşkulu,
• Heyecanlı,
• Arkadaş yanlısı, geniş bir çevre,
• İletişim gücü yüksek,
• Pırıltılı,
• Etkileyici,
• Hayır demesi zor!



20 Nisan – 20 Mayıs
KUNDUZ
Uğurlu taşı: Krisokol
Rengi: Mavi
“Herkese yaşam gücü ve tadı veren denge merkezleri!”

• Dengeli, ağırbaşlı,
• Değişimi sevmeyen,
• Planlı,
• Eşyalarına düşkün,
• Bir işi yaptığı zaman hem güzel hem yararlı olmasına çalışan,
• Fiziksel olarak çok güçlü,
• Sürekli barışı arayan ve barış ortamlarını tercih eden,
• Toprağa, köke bağlı önem veren,
• El becerileri yüksek,
• Her türlü fiziksel ortama uyum sağlayan,
• Kendi rahatı ve huzuru için çevreyi düzenleyen,
• Tek boyutlu düşünceye kolayca kayabilen,
• Sessiz, sakin,
• Güven duymadıkları zaman geride kalıp dinleyen,
• Sinirlenince yıkıcı,
• Suyla ilgilenmekten hoşlanan,
• İşleri sürtüşmesiz, uyumlu hale getirmeyi başaran,
• Maddi alanda güvenceyi seven,
• Evliliği ciddiye alan ve eşine sadık olan,
• Tutarlı ve dengeli ilişkileri tercih eden,
• İç huzura önem veren,
• Kararlı ve dirençli ama bir o kadar da tehlikeli!




21 Mayıs – 20 Haziran
GEYİK
Uğurlu taşı: Akik
Rengi: Beyaz – Yeşil
“Çekici, hareketli, duyarlı bir şifacı!”

• Hareketi seven,
• Aynı anda birkaç işi yapabilen,
• Durmadan bir düşünceden ötekisine geçen,
• Çok uyanık ve zeki,
• Koruma içgüdüsü fazlası ile gelişmiş,
• Güzel olan her şeyi seven,
• İlişkilerinde fiziksel görünüme önem veren,
• Sanatçı kişilikli,
• Yeni buluşlara meraklı,
• Yeni tatlar, yeni yerler görmeyi seven, maceracı,
• Gülmeyi seven bir kahkaha makinesi,
• Monogamist ilişkilere yatkın olmayan,
• Sevgi dolu bir ana-baba,
• En küçük işte bile güzellik yaratabilen,
• Hassas nokta: Damar tıkanıklıkları,
• Kalıcı ilişkileri olması gereken,
• Sevinmeyi ve sevinç duygusunu çok önemseyen,
• Yaratıcı,
• Konuşkan,
• Dünyanın tüm güzelliklerini görebilen,
• Duyarlı,
• Keyif almayı bilen,
• Maceracı!



21 Haziran – 22 Temmuz
AĞAÇKAKAN
Uğurlu Taşı: Kırmızı Akik
Rengi: Pembe
“Aile ortamlarının ve sevginin vazgeçilmez merkezi!”

• Gizemli yetenekleri olan,
• Dengeli ortam ve dengeli durumları tercih eden,
• Olayların iç yüzünü kolayca kavrayan,
• Korunaklı yuvalar isteyen,
• Muhakkak sevdikleri bir eşe ihtiyaç duyan,
• Düzenli, iyi ilişkiler kuran,
• Çok hırslı,
• Anaç, evcimen,
• Sevmeyi ve sevilmeyi çok önemseyen,
• Yardımsever,
• Dinsel ve mistik eğilimleri olan,
• Uzak çevreye kadar herkesle ilişki içerisinde olan,
• Uyumlu,
• Güven duygusuna önem veren,
• Çabuk korkan,
• Milliyetçilik duyguları güçlü olan,
• Maddi güvence olmayınca mutsuz olan,
• Hassas Nokta; İç hastalıkları,
• Yaşamda her zaman ruhsal bir amaç arayan,
• Huzursuz olunca hastalanma eğilimine sahip,
• Sağlam ve güvenilir bir dost!




23 Temmuz – 22 Ağustos
MERSİNBALIĞI
Uğurlu Taşı: Gröna Demir
Rengi: Kırmızı
“Gösterişli, bağımsız, sevilen, keskin görüşlü bir fırtına!”

• Soylu, görkemli düşünmeyi seven,
• Dost ama alaycı,
• Gerçek duygularını saklayan,
• Hassas nokta; Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, hazımsızlık,
• Çok cesur,
• Başkalarının kendilerine verdiği acıyı unutmayan,
• Başkalarına duygusal çözümler sağlamayı seven,
• Liderlik duyguları çok güçlü,
• Egemenlik kurmayı seven,
• Bazen kibirli,
• Çok zeki, uyanık ve hareketli,
• Çocuklarına karşı korumacı,
• Tükenmez bir güç kaynağı ve ruhsal derinlik,
• Çok sağlam bir korunma zırhı,
• Okumaya meraklı,
• Haksever, iyi niyetli bir yönetici,
• Hırçın davranışların altında yumuşak ve kırılgan bir yürek,
• Acılarını, dertlerini asla göstermeyen,
• Psikolojik ve fiziksel sıkıntıları kolayca çözümleyebilme yeteneği,
• Başka insanların üzerinde güçlü etkiler yaratan,
• Beklenmedik, hesapsız öfke patlamaları olan,
• İyi yürekli, duyarlı kişiler!




23 Ağustos – 22 Eylül
BOZAYI
Uğurlu Taşı: Ametist
Rengi: Erguvan
“Çözümlemeci ve mantıklı düşünme yeteneği olan bir organizatör!”

• Mantıklı,
• Adalet duygusu güçlü olan,
• Yalana karşı hassas ve hemen hisseden,
• Öfkesini soğukkanlı ve hesaplı bir şekilde gösteren,
• Konuşmayı seven,
• Aynı zamanda uzun süre suskun kalabilen,
• Korkutucu bir düşman,
• Somut aleme ve lükse meraklı,
• Akıllarına koydukları zor, kolay her şeyi yapabilen,
• Sorumluluk duygusu çok güçlü,
• Sinirli ama sevecen bir ana-baba,
• Temiz, titiz,
• Disiplinli ve düzenli,
• Uyumlu ama çekingen,
• Aldatılmaya tahammülü olmayan,
• Sorunları kolayca çözebilen,
• Zayıf olan herşeyi küçümseyen,
• Ruhsal gelişim konusunda desteğe ihtiyaç duyan,
• Yemeğe düşkün ama rejimi de seven,
• Hekimlik, yönetim ve savunma konularına meyilli,
• Hassas Nokta; Mide, bağırsak ve kalp,
• Tasarıları ve düşüncelerinin bozulmasına asla izin vermeyen,
• Dürüst ve etkin bir kişiklik!



23 Eylül – 23 Ekim
KARGA
Uğurlu Taşı: Jasper
Rengi: Kahverengi
“Özveri, nezaket ve kararlılığın mükemmel bir bileşimi!”

• Yardımsever,
• Doğa ile ilişkide olmayı seven,
• Ani, beklenmedik manevralar yapabilen,
• İç dengeleri bozulmazsa uzun süre çalışabilen,
• Ruhsal alanda çok rahat olan,
• Hayattan zevk almayı bilen,
• Küçük şeylerden mutlu olan,
• Her şeyin iyi ve kötü yanını kolayca görebilen,
• Çelişkili,
• Her türlü düşünce ve akımı izleyip öğrenmek isteyen,
• Sevdiklerine karşı aşırı korumacı hatta yıkıcı,
• Kendilerini bulmak için zamana ihtiyaç duyan,
• Hayvanlara düşkün,
• Evine özenen, zevkli, dekorasyona meraklı,
• Güzel şeyleri seven,
• Estetiğe düşkün,
• Kendilerini bulmakta bazen zorluk çeken,
• Çok sevimli,
• Çok fedakar bir ebeveyn,
• Kucaklanmayı ve öpücüğü seven,
• Güven vermeyi ve güven kazanmayı seven ve kolayca öğrenen,
• Hayatı dolaysız ve yoğun yaşayan,
• Güzel ve yakışıklı insanlardır!




24 Ekim – 21 Kasım
YILAN

Uğurlu taşı: Bakır – Malahit
Rengi: Turuncu
“Ruhsal güçleri çok yüksek duyarlı insanlar!”

• Ruhsal seslere karşı duyarlı
• Uğraştıkları işte başarılı,
• Kendi söylediklerini benimseten,
• İlişki kurdukları şeyleri dönüştürme yeteneği,
• Tükenmez bir enerji,
• İyileştirici güçlere sahip,
• Hassas Nokta: Karın ağrısı,
• Çevrelerine yardımcı olma yeteneği,
• Bazen dar kafalı,
• Karar verme aşamasında yardım almayı sevmeyen,
• Aydın bir kişiliğe sahip,
• Çatal dilli,
• Soğukkanlı,
• Çok gizemli,
• Ketum,
• Kusursuz ,
• Etrafa kolayca uyum sağlayan,
• Çocuklarına yetki vermeyi seven,
• Kendi özlerini değiştirebilme gücü,
• Saklı işler çevirmeyi seven,
• Çok çekici,
• Dokunma ve titreşimlere olağanüstü duyarlı,
• Farklı bir kişilik!



22 Kasım – 21 Aralık
WAPİTİ

Uğurlu Taşı: Obsidiyen
Rengi: Siyah
“Yeniden doğan veya yeniden doğurabilecek bir güç simgesi!”

• Parlak, saydam yapılı bir kişilik,
• Sık sık ikilem yaşayan,
• Yaşamları boyunca bıçak sırtında yürüyen,
• Dış etkilerden gerçek özleri çıkarmayı çok iyi beceren,
• Yumuşak ama güçlü bir yapıya sahip,
• Çevrelerine karşı antiseptik bir etkiye sahip olan,
• Çok güçlü bir adalet duygusuna sahip,
• Güçlü içgüdüleri olan,
• Ruhsal düğümleri kolayca çözebilen,
• Yükseklere tırmanmayı başarabilen,
• Sağlam içgüdüleri olan,
• Yakın ilişki kurmaktan çekinen,
• Sıcak kalpli, sevgi dolu olabilen,
• Fikirlerinden asla caymayan, kendi bildiğini okuyan,
• Bazen aşırı cesur,
• Erkenden olgunlaşan,
• Çabuk öğrenen,
• Öfke nöbetleri geçirebilen,
• Kazandıkları bilgileri herkesle paylaşan,
• Gururlu,
• Saygı ve sevgi uyandıran, neşeli Wapiti’ler!




22 Aralık – 19 Ocak
YABANKAZI

Uğurlu taşı: Kuvars
Rengi: Beyaz
“Bilge, dingin, yardımsever bir lider!”

• Evrenin tüm enerjisini kullanabilme yeteneği
• Sakin, dingin bir kişilik
• Olayları kavrama yeteneği
• Dikkatli, titiz ebeveyn
• Hata yapmamak için çok çalışma
• Arkadaşlık ve dostluk seçiminde çok dikkatli
• Sindirim sisteminde hassasiyet
• Büyük gelişimlere açık
• Morali bozukken çekingen ve içe kapanık
• Lider olma kabiliyeti
• Alışkanlık ve geleneklerine bağlı
• Ev hayatında düzenli ve özenli
• Arkadaşlarını ve çevresini geliştirmeye eğilimli
• Güçlü intikam duygusuna sahip
• Çok sayıda değişik işi ve görevi yürütebilme yeteneği
• Kusursuzluk tutkusu
• İnsanlar ve doğa ile kolayca uyum sağlama
• Dayanıklılık , bazen katılaşma
• Aydınlık ama ulaşılması zor bir kişilik
• Kusursuz bir bilge