29 Oca 2012

Yine, Yeniden...



Yeni yeni fark ediyorum ki bir blogum olduğunu neredeyse unutmak üzereydim, ara ara aklıma geldiğinde ise ilgilenemeyecek kadar yoğundum. Yılbaşından bu yana bana göre çok uzun bir süreçti geçen, yorucu, eğlenceli, dolu dolu... Zamanın kıymetini bana yeniden hatırlatan, amaçlara sımsıkı sarılmayı yeniden tembihleyen, geçen zamanın telafisi olmadığını ve ancak dolu dolu yaşandığında boşa geçmemiş olduğunu gösteren bir süreç. Canımı sıkan zamanlar da oldu, oturup daha derin düşünmemi sağlayan, hayatımda yer verdiğim bazı insanları bana tekrar tekrar sorgulatan, hayatıma girenleri düşündüğümde ise beni mutlu eden, uğraştığım her şeyden keyif almamı, yüzümdeki gülümsemeyi hep arttırmamı, sağlığım yerinde ve sevdiklerim yanımdaysa başka şeylere çok da ihtiyacım olmadığını gösteren, hayata hep daha pozitif bakmayı öğreten zamanlar...

Daha öncesinde olduğu gibi bu süreçte de yüksek lisans tezim için hep Gazi Üniversitesi'ndeydim. Sabah girip, üniversiteden ve laboratuvardan akşam çıkmak yorucu olmasına rağmen çok ama çok keyifliydi. Çünkü danışman hocamı, mühendis arkadaşlarımı ve beraber çalıştığımız ekip arkadaşlarımı çok seviyorum. Kısa zamanda kendimi onların bir parçası olarak gördüğüm için de ayrıca mutlu hissediyorum. İnsanın bir ortamda kendini mutlu, huzurlu hissetmesi, kabul gördüğünü ve sevildiğini bilmesi çok güzel. Yeniden seçme şansım olsa yine aynı şeyi yapardım. Bir düşünün: İnsanın hayatında artıları eksilerinden fazla olan, hep hayalinizde güzel anılar bırakacak, gülümseyerek yad edeceğiniz kaç dönem var?

Bu koşturmaca arasında tabi beklediğim tebligatı unutmuştum, ta ki o bana ulaşıp kendisini hatırlatıncaya kadar. 1 Şubat 2012 itibariyle yeni işime başlıyorum. Hayırlı, uğurlu olur umarım. Evim, işyerim ve üniversitem birbirinin peşi sıra güzergahlarda. Beni bekleyen bu yeni döneme, kendime belli etmemiş olsam da çoktan hazırlanmışım meğer. Heyecanlıyım, ümitliyim, umarım hayallerimi destekler nitelikte gelişir bundan sonra da her şey. İyi dileklerinizi esirgemeyin benden.

Ve son olarak huzurlarınızda bir daha bu kadar ayrı kalmamak için kendime söz vermek istiyorum. Bahane yaratmamalıyım bundan sonra kolay kolay. Sadece sizleri ve blog dünyasını çok özlediğimden bahsedecektim ama sanırım içimi de dökmüş oldum bu vesileyle. O zaman diyorum ki aranıza yeniden hoşgeldim!